BEN ODYSSEUS’UN KARISI OLDUĞUMDAN DAHA UZUN ZAMANDIR İTHAKA KRALİÇESİ’YİM. Odysseus’un yitik, yalnız adası İthaka keskin zekâsıyla nam salmış kralının yokluğunda kıymete binmişti. Sarayın salonu tıka basa doluydu, yiğit yahut zengin talipler, hizmetçiler ve de insan kılığına bürünmüş tanrılar. Bir de iffetli kraliçe ve babasının yerini doldurmaya çabalayan bir oğul: Penelope ile Telemakhos. Her gününü arsız taliplerini oyalamak, gönüllerini hoş tutmakla, bitirmeye niyetlenmediği bir kefeni dokum ...